Beskrivelse

Yıl yetmişlere gebe. Oturmuşum bir iskemleye, elimde siyahtan bir tesbih, “Oltu” diyor. Muhsin Efendi. Elimdeki Oltu taşlarıyla dünyayı sırtlıyorum hodbin ve kambur bir vaziyette. Parmak uçlarımda da geçmek bilmeyen bir barut kokusu beliriyor küçük dükkanın rutubetiyle. Dayı diyorlar üstüne üstlük bu mahallede. Henüz içeri girmemiş, bir kadın sevmemişim. Oturup meskun mahalde bir tütün yakıp, karşı çatısı yamuk evlerin balkonlarını izlemişim. Saati gözlemişim köstek camından. Öyle boşluk peşinde sessizce ve kimseler duymadan. Hazin sonu beklermişçesine bitivermişim birden kırk yıllık çınarın gövdesinde. Ödüm kopmuyor da değil. Artık kim duyarsa duysun, görürse görsün diyorum. Bardak kaçak çay ile dolmuş, son damla taşmış, sokaklar daralmış, tek gözüken kaldırım taşları çiftleşmiş göz perdemde. Yağmur da yağmış birdenbire. Gözlerim, şişkinliğini yaşlara bırakmış daha sonrasında. “Buyurunuz, akınız.” Daha ne kaldı evlat? Daha kaybedecek ne kaldı? Zulamdaki son mermiyi de sürmüşüm kızgın tabanca yatağına.

Model

openjourney-v4


Lav Et Billede Rediger Billede

Få bedre kvalitet output med flere funktioner

Bliv PRO


Relaterede billeder

Hent

Beskrivelse

Yıl yetmişlere gebe. Oturmuşum bir iskemleye, elimde siyahtan bir tesbih, “Oltu” diyor. Muhsin Efendi. Elimdeki Oltu taşlarıyla dünyayı sırtlıyorum hodbin ve kambur bir vaziyette. Parmak uçlarımda da geçmek bilmeyen bir barut kokusu beliriyor küçük dükkanın rutubetiyle. Dayı diyorlar üstüne üstlük bu mahallede. Henüz içeri girmemiş, bir kadın sevmemişim. Oturup meskun mahalde bir tütün yakıp, karşı çatısı yamuk evlerin balkonlarını izlemişim. Saati gözlemişim köstek camından. Öyle boşluk peşinde sessizce ve kimseler duymadan. Hazin sonu beklermişçesine bitivermişim birden kırk yıllık çınarın gövdesinde. Ödüm kopmuyor da değil. Artık kim duyarsa duysun, görürse görsün diyorum. Bardak kaçak çay ile dolmuş, son damla taşmış, sokaklar daralmış, tek gözüken kaldırım taşları çiftleşmiş göz perdemde. Yağmur da yağmış birdenbire. Gözlerim, şişkinliğini yaşlara bırakmış daha sonrasında. “Buyurunuz, akınız.” Daha ne kaldı evlat? Daha kaybedecek ne kaldı? Zulamdaki son mermiyi de sürmüşüm kızgın tabanca yatağına.

#openjourney-v4


Lav Et Billede Rediger Billede